KABİL
45yıllık savaş ve işgallerin ardından yönetimi tekrar devralan Taliban yönetimindeki Afganistan’da çok geniş bir parkın çok farklı noktalarında çocukların ve gençlerin farklı gruplar oluşturarak oynadıkları kriket maçlarını izliyorum. Tam bir şenlik havası. Dünyanın herhangi bir boş zaman-eğlence yerinde görebileceğiniz oyuna kendini kaptırmış insanların manzarası. Oyun, oyuncuyu içine alan, kendisi özne olarak oynayanı devre dışı bırakan dil dünyası.
Birazdan Cuma namazına gideceğiz ve benim bile beklentim hemen herkesin sokakları tamamen boşaltıp Taliban askerleri tarafından zorla camiye yönlendirileceği. Hiç kimsede bu yönde bir telaş yok. Şehrin merkezindeki Mavi kubbeli cami çarşı pazarın tam ortasında ve dışarıya kadar dolu caminin dışında çarşı Pazar da namaz esnasında namaz kılmayanlarla dolu. Kimsenin karıştığı ve zorla camiye yönlendirdiği yok. Gezi boyunca bana mihmandarlık yapan Afganlıya sormak için ağzımı açar açmaz yüzünde müstehzi bir tebessüm yayılıyor:
“Gerçekten anlayamıyoruz” diyor, “bu söylentiler nasıl yayılıyor? Bakın sokakta herşey var...