Türkiye'de Suriye'deki savaş ortamından, zalim Esad, Hizbullah ve DAEŞ zulmünden kaçıp sığınmak zorunda kalmış olan 2,700 bin kadar Suriyeli var. Son beş yıldır Suriye'de yaşanan dramın yükünü hiçbir şekilde sızlanmadan, ağlamadan üstelik neredeyse tamamen kendi imkanlarıyla çekiyor Türkiye. Az sayıda mültecinin Avrupa topraklarına girdiğinde nasıl bir toplumsal ve siyasal krize yol açtığını hep birlikte ibretle izliyoruz. O, büyüklenmelerle, kendini merkezlere koymalarla dünyaya insan hakları, hümanizm ve hukuk dersleri vermeye pek düşkün olan Avrupa'nın kendi değerlerine sadakatini ölçmek için Suriye imtihanı yetti de arttı bile. Avrupa Suriye dolayısıyla değerlerinin boyunun ölçüsünü aldı. Suriye'de her gün ölen yüzlerce insana, şimdiye kadar yerinden yurdundan olmuş milyonlarca insanın yaşamakta olduğu drama karşılık tek düşündüğü kendi konforu. Bu konforu bozabilecek olan göç dalgalarını kendi kıyılarından nasıl uzak tutabileceğine odaklanmış durumda Avrupa.