Yasin Aktay Yeni Şafak Gazetesi

Başı darbe ve terör olanın sonu nasıl demokrasi olabilir?

Son zamanlarda gerek AB ülkelerinin gerekse ABD’nin Türkiye’ye karşı ve genel olarak Ortadoğu’daki siyasetlerine bakıldığında şu manzara tam bir netlik kazanıyor. Batılıların Türkiye’de ve...

26 Ağustos 2017 | 102 okunma

Son zamanlarda gerek AB ülkelerinin gerekse ABD’nin Türkiye’ye karşı ve genel olarak Ortadoğu’daki siyasetlerine bakıldığında şu manzara tam bir netlik kazanıyor. Batılıların Türkiye’de ve bütün İslam dünyasında tercihi demokrasi değil, diktatörlüktür. Gerçek demokrasi deneyimlerini istediği gibi yaftalayarak demokratik değerlerle uyumsuz gibi göstererek onları bir meşruiyet baskısı altında tutması da sadece ikiyüzlülük performansı olarak kayda geçiyor. 

Bu performansta Almanya’nın kendini artık fazlasıyla aştığı görülüyor. Türkiye’deki demokrasiden şikayet ederken kendisi Türkiye’ye karşı her türlü terör faaliyeti için yeni Bekaa rolünü açık açık oynamaktan bile çekinmiyor. Türkiye’nin demokrasiden zerre kadar uzaklaştığı yok da belli ki Türkiye’deki demokrasi için arzuladıkları sonuçlar terör faaliyetleriyle de rahatlıkla ikame edilebilir sonuçlar. Türkiye’yi kendi tahayyül ettikleri demokrasi çizgisine çekebilmek için bugünlerde alenen desteklemekten çekinmedikleri o terör örgütleri Türkiye’de doğrudan demokratik düzeni, halkın iradesini, huzurunu, can güvenliğini, özgürlüğünü ve barışını hedef alan darbe ve terör süreçlerinin failleri.

Bugün gerçekten şu sorunun cevabını merak eder hale geldik: Var mı Avrupa demokratikleşme stratejileri içinde bir ülke demokrasiden uzaklaştığında ona karşı askeri darbeleri desteklemek veya onu etkisiz hale getirmek için terör faaliyetleriyle zayıflatmaya çalışmak?

“Amaca ulaşmak için her yol caiz” diyen FETÖ, bu ilkesini, ölçüsünü yoksa bizzat Avrupa’dan mı almış oluyor? Eğer böyleyse, Avrupa’nın Türkiye’den talep ettiği demokrasinin kökünde darbe, faşizm, katliamlar, cinayetler, terörizm ve her türlü vahşet var demektir. Başı darbe ve terör olanın sonu nasıl demokrasi olabilir?

Türkiye’nin bugün benimsediği demokrasi çizgisi önü de sonu da belli olan bir süreç. Başı da demokrasi , ortası da sonu da demokrasi olan bir süreç. Almanya’nın Türkiye’deki demokrasiyi yok etmek üzere askeri darbeyi düzenleyen bir örgütün en önemli ismi olan Adil Öksüz’ü kendi topraklarında güvenliğini ve konforunu temin ederek barındırmasının bir izahı olmalı. Bu basitçe demokrasiden sapmış, baskıcı bir ülkeden kaçan insanlara sağlanan bir insani sığınma hakkı kapsamında ele alınamaz. Bir Nazi subayının işlediği cürümlerden dolayı altmış sene geçmişse bile bugün Avrupa’nın hiçbir noktasında barınamayacağını bir hukuk ve insanlık ölçütüne bağlamış bir ülkedir Almanya. Aynı Almanya’nın Türkiye’de demokrasiye ve insanlığa karşı suç işlemiş bir örgütün bütün üyelerine, PKK teröristlerine verdiği imkanları da unutmadan, bu yataklığı hangi gerekçe ve ölçülerle veriyor olduğunu bilmiyor değiliz. Aslında Almanya’nın bugünlerdeki tavrı Gezi hadiselerinden beri bu ülkenin FETÖ ve PKK tarafından karşılaştığı bütün saldırıların arka planını da her geçen gün daha da aydınlatıyor. FETÖ, PKK ve DHKP-C teröristlerine inatla yapmakta olduğu yataklık aslında onların sahibi olarak görünmesini sağlıyor. Belki bu sahiplikte tek başına değil ama Almanya bu sahipliği biraz daha aşikara vurmuş görünüyor.

Türkiye’de bilhassa PKK terörizminin faaliyetlerinin aslında Türkiye’nin kendi iç sorunuyla bir ilgisi olmadığının açık bir resmidir bu durum. Öyle olsaydı, son on yılda Kürt sorunu meselesinde atılmış onca adım karşısında hiçbir gerekçesi ve bahanesi kalmamış olan PKK’nın bitmiş olması gerekiyordu. Oysa PKK Kürt meselesinde Türkiye’nin çözüme yaklaştığı oranda terörünü daha da azdırmış ve adeta ülkede Türk-Kürt-millet kaynaşmasına karşı daha da tahrik olmuştur.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde, Filistin davası 23 Kasım 2024 | 54 Okunma Sömürge kafaların Yusuf Tekin’e garezleri 20 Kasım 2024 | 468 Okunma Değerlerimiz ve biz 18 Kasım 2024 | 144 Okunma Dini, ekonomik ve siyasi değerlerimizin durumu 16 Kasım 2024 | 120 Okunma İnsanlık için basit, İİT ve Arap Ligi için dev bir adım! 13 Kasım 2024 | 324 Okunma