Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın on ülkenin büyükelçisi hakkında “istenmeyen adam” işlemlerinin başlatılması hususunda ortaya koyduğu tavrın bütün dünyada önemli bir yankı bulması çok normal. Daha önce ne Türkiye’de ne de dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş olabildiğince radikal ve emsalsiz böyle bir tavır bir anda dikkatleri Türkiye’ye çevirdi.
Bunu Erdoğan’ın giderek artan keyfi idaresinin somut bir örneği olarak satın almaya çok hazır bir müşteri kitlesinin olduğu belli. Oysa Erdoğan’ın bu tavrına sebep olan hadisenin de her gün karşılaşılan bir olay olduğunu da kimse söyleyemez.
Esasen istisnai olan, dünya diplomasi tarihinde de hiç görülmeyen şey on ülkenin büyükelçisinin bir ülkenin herhangi bir meselesi konusunda bir siyasi parti veya hareketin militanları gibi toplanıp ortak bir bildiri yayımlaması. Büyükelçiler bulundukları ülkede kendi ülkelerini en iyi şekilde...