Yasin Aktay Yeni Şafak Gazetesi

Bingöl’e bir film (festivali) gelmiş

Uluslararası Kısa Film Festivali dolayısıyla Bingöl’deyiz. Şehirde tam bir bayram havası, hani iklim değişmiş de Akdeniz olmuş gibi. Uzun zamandır Bingöl’e gelmemiş olduğumu Bingöl’de...

04 Aralık 2017 | 129 okunma

Uluslararası Kısa Film Festivali dolayısıyla Bingöl’deyiz. Şehirde tam bir bayram havası, hani iklim değişmiş de Akdeniz olmuş gibi.

Uzun zamandır Bingöl’e gelmemiş olduğumu Bingöl’de gördüğüm muhteşem değişimle, canlılıkla fark ettim. Türkiye’de 15 yıldır yaşanmakta olan değişimden, kalkınmadan Bingöl’ün epeyce nasiplenmiş olduğu ilk bakışta görülüyor. Genişçe yollar, şehrin iki yakasını birbirine bağlayan ve şehre yeni bir çehre kazandıran viyadük ve tabii ki üniversite kampüsünün şehrin çevre düzenine vurduğu damga.

Uzun süre Kalkınma Bakanlığı yapan şehrin evladı, şimdi AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın Bingöl’e olan ahdine vefasını en güzel şekilde gösterdiği hemen gözlemlenebiliyor. Allah var, sayın Yılmaz’ın sadece Bingöl’de değil bölgenin tamamında bu ahde vefasının izleri hissediliyor. 17 bin öğrencisi olan Üniversitenin kampüsü batıdaki hiçbir üniversiteyi aratmayan bir kalite ve standartta. Beş pilot üniversiteden biri seçilmiş. Rektör Prof. Dr. İbrahim Çapak üniversitenin her bakımdan daha da gelişmesi için ekibiyle birlikte canla başla çalışıyor.

ŞEHİR VE MÜLTECİ

Kısa Film Festivali etkinlikleri kapsamında ilk durağımız Üniversite kampüsünde düzenlenen “Şehir ve Mülteci” Paneli. Rektör Prof. Dr. Çapak’ın yönettiği panelde Belediye Başkanı Yücel Barakazi ve Bingöl Valisi Ali Mantı ile birlikte ülkemizin karşı karşıya kaldığı ve sayıları 3,5 milyonu bulan mülteci olgusu karşısında şehirlerimizin durumunu konuştuk.

Belediye başkanı Barakazi mülteciliği insanın varoluşuna ve yeryüzüne gönderilişine kadar bağladı. Aslında yaratılışımız itibariyle. Hz. Adem’in ve Hz. Havva’nın şeytanın iğvasına kapılmak dolayısıyla aldıkları ilk ceza bu dünyaya sürgün edilmeleri olmuş. Bu dünyada hiç birimiz kalıcı değiliz, hiç birimiz yaşadığımız yerlerin sahibi değiliz. Bu mülk Allah’a aittir, biz de biraz oyalanıyoruz işte.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde, Filistin davası 23 Kasım 2024 | 54 Okunma Sömürge kafaların Yusuf Tekin’e garezleri 20 Kasım 2024 | 468 Okunma Değerlerimiz ve biz 18 Kasım 2024 | 144 Okunma Dini, ekonomik ve siyasi değerlerimizin durumu 16 Kasım 2024 | 120 Okunma İnsanlık için basit, İİT ve Arap Ligi için dev bir adım! 13 Kasım 2024 | 324 Okunma