Sandıklardan çıkan seçim sonuçları bir toplumun mevcut durumunu anlamak, hakkında sosyolojik çözümlemeler yapmak için en güçlü verileri de ortaya koyar aslında. Seçim sandıklarından bu sonuçlar çıkmadan önce, onları öngörmenin değişik yolları vardır tabi. Biri halkla, halkın bütün kesimleriyle birebir ilişki kurarak, temas ederek, tek taraflı konuşma yapmaktan ziyade anlardan dinleyerek, kulak vererek duyarak anlamaya çalışmak. Bunu gerçekten yapabilenler halkı anlayabiliyor ve seçim sandıklarından neler çıkabileceğini öngörebilirler.
Öngörmenin biraz daha rakamsal, istatistik yolları da usulüne uygun olarak yapılmış anketlerdir. Bu anketler da önemli bir haberci olarak gelebilir. Ancak anketleri bir dinleme ve öngörme aracı olmaktan ziyade bir kamuoyu oluşturma aracı haline getirirseniz halkı dinlemek yerine halktan duymak istediğinizi söyletmeye kalkışırsanız, sizi sadece yanıltır.
Aslında Erdoğan siyaseti bu iki yolu da çok iyi biliyor ve siyasi hayatında sürekli olarak bu iki yolu hiç ihmal etmiyor.
Ona karşı şimdiye kadar dizilen bütün muhaliflerinin en önemli kaybı da saha ile temaslarının çok eksik...