Nihayet yarın yapılacak olan Genel seçimlerin bizi aynı zamanda
bir kavşak noktasına da getirmiş olduğunu görmemiz gerekiyor. Bütün
seçimler insanların tercihleri açısından seçeneklerin bol olduğu
bir kavşak, kuşkusuz.
Ülkenin gidişatında geri dönüş veya yanlara sapış seçenekleri sunar
halka. Bu seçeneklere halkın gösterdiği rağbet, mevcut istikamete
dair memnuniyet veya memnuniyetsizlikle ilgili oluyor. İnsanların
ilelebet aynı istikamette gitmek zorunda olmamaları, gidilecekse
buna kendi iradeleriyle karar verebiliyor olmaları, demokrasinin
diğer rejimlere nazaran üstünlüğüdür elbet. Şimdi halk
13 yıldır aynı istikamette seyreden Türkiye'nin aynı yönde devam
edip etmemesi gerektiğine karar verecek. Bu kararını diğer bütün
partilerin karşı yönde propagandaları, ikna çalışmaları da özgür
bir biçimde ifade edildi. Bunda hiç bir beis yok.
Demokrasi eleştiri sınırlarının yer yer sert bir biçimde
aşılabildiği bir tartışma ortamını da gerektiriyor. Herkes
eteğindeki bütün taşları dökmeli, dökebilmeli. Ancak hiç bir
eleştiri insanların kararlarını, iradelerini devre dışı bırakacak
şekilde, şiddet, tehdit ve şantaj boyutlarına asla varmamalı.
İradesi korkutularak, tehditle elinden alınmış insanların ortaya
koyduğu kararın adı asla demokrasi olmaz çünkü.