Yasin Aktay Yeni Şafak Gazetesi

CHP’yi ikna eden istihbarat raporu değil ittifak protokolü

CHP’nin asıl büyük sorunu galiba resmi söylemiyle fiili siyaseti arasındaki derin açıklık. CHP resmi söylemi itibariyle F tipi yapılanmaya başından itibaren karşıydı ama fiiliyatta hep onunla aynı kulvarlarda...

05 Şubat 2018 | 2.810 okunma

CHP’nin asıl büyük sorunu galiba resmi söylemiyle fiili siyaseti arasındaki derin açıklık. CHP resmi söylemi itibariyle F tipi yapılanmaya başından itibaren karşıydı ama fiiliyatta hep onunla aynı kulvarlarda, aynı hedefleri döven bir yol takip etti. CHP içinden birileri 17 Aralık’a kadar epey zamandır AK Parti’yi F tipi yapılanma konusunda sert biçimde eleştiriyordu. Bu işte garip olan CHP içindeki bütün siyasetin bu F tipi tarafından belirleniyor olduğunu muhtemelen CHP’lilerin bile çoğunun bilmiyor olmasıydı.

Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başına gelmesini sağlayan kaset operasyonunun FETÖ’cüler tarafından kotarılmış olduğunu bugün daha iyi biliyoruz. Buna rağmen görünürde Kılıçdaroğlu FETÖ’ye olan bu borcuna rağmen görünürde F tipi yapılanmaya yönelik eleştirilerden çekinmiyordu. Ama ne olduysa 17 Aralık’ta çok sert eleştirdiği F tipi yapılanma paralel yapıya evirilince partisiyle birlikte bu yapılanmanın görev neferi gibi davranmaya başladı.

İlginçtir, 17 Aralık’tan itibaren 15 Temmuz’a kadar CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun paralel yapı ile ilgili söylemi ve siyaseti bir oldu: AK Parti’ye karşı paralel yapıya tam destek. Kılıçdaroğlu kendisine önceki parti yönetimi tarafından devredilmiş olan Ergenekon avukatlığı rolünü paralel yapı avukatlığıyla birlikte sürdürdü.

Bu tuhaf ilişki yumağının içinden çıkabilecek bir akıllı varsa beri gelsin, ben şahsen çıkamıyorum.

CHP’nin resmi görüş ve fiili siyasetinin iyice açıldığı alanda, özellikle 15 Temmuz sonrasında bu tuhaflığı aydınlatacak ipuçları bulunabilir. Malum 15 Temmuz’da CHP’liler darbe girişimine herkes gibi şiddetle karşı çıkmış, CHP’li milletvekilleri, AK Partili ve MHP’li vekillerle birlikte TBMM’de darbeye karşı net bir duruş sergilemişlerdi. Kılıçdaroğlu’nun o gün ve izleyen zamanlarda aynı duruşu paylaştığını hep birlikte gördük.

Sonradan ortaya çıkan görüntülerde Kılıçdaroğlu’nun darbenin nasıl sonuçlanacağını nasıl bir ilgiyle seyrettiğini görsek de resmi söylemi hep 15 Temmuz darbe girişimine karşı olmak şeklinde oldu. Ama fiili siyaseti itibariyle Kılıçdaroğlu FETÖ’cü darbecilerle tam bir dayanışma örneği sergiledi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde, Filistin davası 23 Kasım 2024 | 30 Okunma Sömürge kafaların Yusuf Tekin’e garezleri 20 Kasım 2024 | 468 Okunma Değerlerimiz ve biz 18 Kasım 2024 | 144 Okunma Dini, ekonomik ve siyasi değerlerimizin durumu 16 Kasım 2024 | 120 Okunma İnsanlık için basit, İİT ve Arap Ligi için dev bir adım! 13 Kasım 2024 | 324 Okunma