Kimi için bu durum tam da sekülerleşmenin kendisidir, zira bu dini otoritenin zayıflamasını ve bireysel görüşlerin giderek dini otorite tekelini yıkmasını beraberinde getirmiş. İşin neticesi tabii biraz da göreceliğin artması, hakikat duygusunun herkese göre farklılaşması ve dini güvenlik alanının büyük ölçüde kaybolmasıdır.
Bu durum Batı’da tam da böyle yaşanmış ve Katolik ve Ortodoks dini bilgi otoritelerini zayıflatıcı bir etki yapmıştır. Matbaanın gelişmesi ve sanayi şehrinin yaygınlaşmasıyla birlikte Kutsal kitap üzerindeki yorum otoritesi de kamuya açılmış oldu. Bunun da malum etkisi kıyasıya bir sekülerleşme, deistleşme hatta ateistleşme oldu.