Geçtiğimiz günlerde Suriye’nin Deyrizor bölgesinde yerel Arap aşiretleri ile YPG arasında yaşanan çatışmalar kısa süre içinde YPG’nin önemli bir bölgeden süpürülmesi şeklinde ilerledi. Kısa sürede YPG güçlerinin hızla bölgeden kaçtıklarında arkalarından hiç eser kalmaması, yönetimlerine bırakılmış bölgede ne kadar köksüz olduklarına dair aslında şok edici bir gerçeği yüzlere vurdu.
Doğrusu yaşananları bir çatışmadan ziyade Arap Aşiretlerinin YPG otoritesine karşı bir isyanı olarak görmek daha doğru. Çünkü ABD’nin bölgede yıllardır oluşturmaya çalıştığı teröre karşı koalisyonda Arap aşiretlerine verilen rol YPG birliklerine tabi olarak biat etmekten başkası değildi. DAEŞ’e karşı oluşturulacak bir yapının sadece PKK uzantısı bir yapının tekelinde olması herşeyden önce teknik olarak sürdürülemezdi. Çünkü ABD’nin hakim olduğu bölgelerde demografik olarak Araplar nüfusun yüzde doksanına yakınını oluşturduğu halde, kontrol neredeyse tamamen YPG’nin eline verilmiş ve adeta Suriye’de altmış yıldır hüküm süren Baas rejiminin demografi-iktidar-temsil dengesinin YPG ve Arap Aşiretleri arasında yeniden kurulması hedeflenmiş...