Geçtiğimiz günlerde adına “Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi” denilen ve içinde 14 ayrı İslam ülkesinden 30 ilim adamının bulunduğu bir heyetin Çin’e yaptığı bir ziyaretten sonra yaptıkları sansasyonel bir açıklama basına yansıdı. Açıklamada Çin’in Doğu Türkistan’da Uygurlara yönelik yaptığı uygulamalar “teröre karşı mücadele” olarak niteleniyor ve Çin’in bu konudaki “başarılı” politikaları takdirkar ifadelerle niteleniyordu.
Doğu Türkistan’da Uygurların yaşadığı zulüm ayyuka çıkmış, bütün dünyanın gündemine artık gizlenemeyecek boyutlarda ve korkunçlukta yansıyorken, üstelik Müslüman ve alim kisveli bir heyetten böyle bir açıklamanın sansasyon uyandırmaması nasıl mümkün olabilirdi?
30 kişilik heyetin bu açıklaması Çin’in bir kamu diplomasisi çalışmasının sonucunda gelmiş. Böyle bir çalışma kapsamında Çin yetkilileri, ülkelerinde ağırladıkları bu şahıslara tamamen propaganda amacıyla hazırlamış oldukları “Terör ve Aşırıcılıkla Mücadele Müzesi”ni gezdirmişler.
Burada “terör ve aşırılık” olarak nitelenen şeyler Uygur halkının asimilasyona karşı sergilediği, hiçbir şiddet içermeyen...