Siyasetin dost ve düşman ilişkisinden ibaret görülen tanımı, büyük ölçüde gücünü siyaset alanındaki genel geçer gözlemlerden alır. Mebzul miktarda örnek ortaya koyabiliyor, hatta en sıradan her türlü gözlemcinin doğrulayabileceği, tekrar tekrar görebileceği örneklerden hareket ediyor. Buradan yola çıkarak bir genellemeye, tüme varıma ve bir siyasetçi tipolojisine ulaşılabiliyor.
İngilizlerin ünlü filozofu Thomas Hobbes’un “insanı insanın kurdu” olarak tasvir eden tanımı bu siyaset tarifine de fazlasıyla uyuyor. Aslında bu temel tarifte siyasetin düşmanları karşısındaki dostlar da son tahlilde birbirlerinin düşmanı olur, birbirlerini yemeye başlarlar. Bütün devrimlerin evlatlarını yemesinin mukadder olması biraz da insanın bu trajik tarifine uygundur.
İnsanın özüne kötülük atfeder bu tarif, hatta gem vurulması gereken bir vahşilik de yakıştırdığı için ona en uygun yönetimin güçlü ve despot bir...