Entelektüeli tarif etmeye, hele gerçek entelektüelin kim olduğuna hükmetmeye çalışan bütün söylemler kaçınılmaz olarak bir otantisite jargonuna sığınmak durumunda kalıyor.
Bu sığınakta gerçek entelektüelin kim olduğu, nereden bakılıyorsa, nasıl bir tutum bekleniyorsa ona dair bütün talepleri içeren bir kahraman tipini işaret ediyor. Doğal olarak böyle bir tiplemenin bütün göndermeleri bugünün sıradan entelektüelini tamamen analiz dışı bırakan, meşruiyetini bütünüyle yok eden söylemsel bir baskı üretiyor.
Bugün entelektüeli veya başka herhangi bir figürü bir Mesih olarak, bir kahraman olarak kuran ideolojinin kendisi zaten yeterince sorunlu.
Bir gün entelektüel veya herhangi bir kahraman figürü hayatımıza sökün ettiğinde düzelecek olan nedir?
İnsanlar bütün sahihlik şartlarını yerine getirmiş bir kahramanı –veya buradaki örneğimizde entelektüeli- gördüklerinde onu çocuklarını tanır gibi tanırlar mı?
Tanırlarsa ona hemen inanıp bağlanırlar mı?