Uluslararası ilişkilerde büyük politika değişiklikleri her ne amaçla yapılırsa yapılsın uzun süre alışılmış ve bir rutin hatta konfor tesis etmiş ilişkileri bozduğu için bir rahatsızlık yaratmaması mümkün değildir. Hele ardında hala kanamakta olan yaraları olan, kuyruk acıları ve evlat acıları hala taze olan Suriye meselesinde Türkiye’nin yeni bir siyaset için yaptığı girişimin öncelikle bütün taraflarda bir şaşkınlıkla karşılanmaması mümkün değil. Ancak 12 yıldır devam etmekte olan ve yakın gelecekte bu minvalde devam ettiğinde hiç kimsenin yararına bir değişim ufku görünmeyen bir meselede konuşmayı ve başka bir yol denemeyi teklif etmek, bütün şaşırtıcılığıyla birlikte, kabul edelim ki, cesaret de isteyen bir girişim.
Bu girişimde bulunanın Türkiye olduğunu, Suriye’den yana, Rusya, İran ve ABD’den yana durumu değiştirmeye yönelik hiçbir niyetin bulunmadığını gidişattan net bir biçimde takip edebiliyoruz. Hatta ABD’nin Türkiye’nin bu girişiminden rahatsızlık...