İsrail’in 1967 yılından beri işgal altında tutmakta olduğu Golan tepeleri, 52 yıldır Arap-İsrail anlaşmazlığının en önemli konularından biri. Su kaynaklarını barındırdığı ve Suriye’nin en önemli-verimli ve stratejik toprakları. İsrail 67’de işgal etmiş olduğu bu tepeler üzerinde bir hak sahibi olmadığını kabul da ediyordu, ama bu tepeleri bir uzlaşmazlık konusu olsa da fiili gücüyle elinde tutmaya ve kaynaklarını sömürmeye devam ediyordu.
Video: Golan bize ne anlatıyor?
Bu süre boyunca Suriye Baas rejimi, Baba Esad’dan beri Golan tepelerinin işgal konumunu kendi halkına karşı bir mağduriyet konusu olarak ve İsrail’e karşı bir resmi düşmanlık ideolojisinin gerekçelerinden biri olarak işliyordu.
2003 yılında bir Suriye ziyaretinde bize Suriye makamları tarafından konuyla ilgili sunulan brifingde kullanılan mazlum dildeki zavallılık çok dikkat çekiciydi. Bu mazlumluğa karşı Suriye devleti ne yapıyordu?
Bir anda Golan tepelerinin nasıl olup da İsrail’in eline geçmiş olduğunu hatırlama ihtiyacı hissetmiştik. Aslında bu konu Esad rejiminin Siyonist İsrail rejimi ile tam bir işbirliği içinde olduğuna dair kesin bilgiler veriyordu. 1967 yılında Hava Kuvvetleri Komutanı olan baba Esad’ın hiçbir mukavemet göstermeden Golan’ı boşaltmış olduğu herkesin bildiği bir gerçek. O zamanlar Golan’da güçlü bir Suriye kara birliği vardı ve bu birliklerin karşısında İsrail’in o zamanki güç dengelerinde herhangi bir başarı kaydetmesine ihtimal bile verilmiyordu. Ancak ilginç bir biçimde daha hiçbir çatışma veya karşılaşma olmadan radyolarda Suriye birliklerinin İsrail’in yoğun saldırıları karşısında “maalesef” çekilmek zorunda kaldıkları haberleri verilmeye başlanmıştı bile. Olayın en net açıklaması, Golan’ı savunan Suriye birliklerinin sorumlusu olan Esad’ın çoktan Golan’ı İsrail’e terk etmiş (“satmış”) olduğuydu.