İnsan hafızası, kolektif hafıza gerçekten çok ilginç bir şey. İnsanların kitlesel halde bir şeyleri hatırladığı ve yine kitlesel halde bir şeyleri hatırlayıp onun üzerine bir aşırı sevgi veya bir aşırı nefret ve öfke kurmaları çok da uzak bir ihtimal değildir.
Kolay veya zor demedim dikkat ederseniz, çünkü durduk yerde hiç olmayan bir şey üzerinden böyle bir unutma, unutturma veya hatırlama-hatırlatma operasyonu çekmek o kadar kolay olmasa gerek. Ama çoğu kez absürd hatırlamalar veya unutmaların kolektif olarak paylaşılabiliyor olduğunu görmek bunun her zaman gerçekleşebilecek bir ihtimal olduğunu gösteriyor.
Bazen, hatta çoğu zaman hatırlanan bir şey yok, hatırlandığı zannedilerek bilinçte uydurulabilen bir şey olabiliyor. Tarihin her an yeniden inşa edilen bir bilgi olduğunu ilk keşfeden postmodern tarih felsefecileri sanırım tam da bunu kastediyorlardı. Böylece tarih, bilinç üzerinde oynanan günübirlik bir yansıtma operasyonlarının cereyan ettiği bir alana dönüşebiliyor.
Neyi hatırlayıp neyi unutmamız gerektiği böylece günübirlik hafızamız üzerinde oynanan oyunlarla anlamsız hale getirilebiliyor. Şimdiki sosyal medya...