HDP bütün seçim stratejisini Türkiye'nin iki kesimine iki ayrı
yüzünü göstererek ve bu ikisi arasına da bir yalıtkanlık duvarı
örmek üzerinden kurmuş durumda. Doğu'da, Güneydoğu'da HDP'nin
sergilediği yüz Batı tarafındakinden çok farklı. Kobani olaylarını
bahane ederek 6-8 Ekim olaylarında sergilenen şiddet olayları
sonucunda 51 vatandaşımız hayatını kaybetmişti.
HDP'nin bu yüzünü aslında Doğusuyla Batısıyla bütün Türkiye
görmüştü. O korkunç yüzü Türkiye'nin unutması mümkün değil.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde tam bir Nişantaşı çocuğu
muamelesi çekilen Selahattin Demirtaş'ın sokakları hareketlenmeye,
açıkça şiddete davet eden haykırışları hala kulaklarda. Hele 51
kişinin öldüğü katliamın ardından çıkıp boncuk boncuk terlediği
halde, olaylarla ilgili sorumluluğu üzerinden atmaya çalışarak
sergilediği pişkinlik de ortada.
Kobani halkıyla dayanışma adına sebebiyet verdiği katliamın
ardından hala alacaklı gibi sergilediği savunma, sicilini daha da
kabartmaktan başka bir işe yaramamıştı. Gözü dönmüş canilerce
hayvanca katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının ruhu onun üzerinde
gezinmeye devam edecektir.