Yasin Aktay Yeni Şafak Gazetesi

Hedef Katar değil, Suudi Arabistan

Katar’a karşı körfez ülkelerinin bir kısmının kararıyla ortaya çıkan izolasyon durumu aslında bölgede başlayacak büyük bir hareketlenmenin öncü sarsıntılarını ifade ediyor. Ancak bu...

10 Haziran 2017 | 1.129 okunma

Katar’a karşı körfez ülkelerinin bir kısmının kararıyla ortaya çıkan izolasyon durumu aslında bölgede başlayacak büyük bir hareketlenmenin öncü sarsıntılarını ifade ediyor. Ancak bu sarsıntıların bir ülkenin kontrolünde olduğunu söylemek mümkün olmadığı gibi sonucun kime yarayacağı da açık değil. Siyasal mühendislik çalışmalarının fizik mühendislik alanlarından bir farkı, sosyal-siyasal alanda evdeki hesaba uymayan çarşıdaki gerçeklerin çok olmasıdır.

Bugün Ortadoğu’da aktörlerin sayısı haddinden fazla. Üstelik herkesin kendine göre bir planı var. Yanı sıra, planı olan aktörlerin kendi iç tutarsızlıkları ortada mühendislik faaliyeti yapabilecek bir zemin bırakmıyor. Bu ortamda kendi temelini kazanlar düşman bildiklerinin o temel üzerinde bina kurmasını bekleyebilir. Veya son aşamasına getirilmiş bir yapının bir anda başkasının sabotajına maruz kalmasını… Bir terör örgütüne karşı başka bir terör örgütünden medet uman ABD, o terör örgütü aşkına yaptığı fedakarlık bir yana, yarın o terör örgütünün yaratacağı tahribatla uğraşmak zorunda kalmaya mahkum.

Aslına bakarsanız, ABD’nin bugün Ortadoğu için tutarlı ve stratejik bir plan ortaya koyabilmesi mümkün değil. Trump’ın hiçbir kural tanımayacağı, hatta her şeyi silbaştan değiştirebileceği izlenimi veren nobran tavrı giderek ABD’deki kurumların, lobilerin ve farklı güçlerin direnciyle boşa düşürülüyor. Örneğin Trump’ın Katar meselesinde, işin arkasında olduğunu ifade eden ve S. Arabistan ziyaretinde bizzat kendisinden vize alınarak yapıldığı izlenimini veren tweetlerini ABD Dışişleri bakanlığı birkaç saat içerisinde boşa çıkardı. Dışişleri Bakanı Katar’la iyi ilişkilerinin devam edeceğini söyleyerek bir bakıma bu izolasyon adımının arkasında olmadığını duyurmuş oldu.

İşin ilginç yanı, Katar’a izolasyona ilişkin haberler ABD basınında çok az yer buluyor. Sebebi açık: ABD şu anda Ortadoğu dahil hiçbir sorunla ilgilenemeyecek kadar kendi sorunlarıyla meşgul. Sadece bu bile bölge ülkelerinin hesaplarını yaparken ABD’ye ne kadar güvenebileceklerini gösteren bir işaret.

Buna mukabil Katar’a uygulanan izolasyon için ilan edilen gerekçelere bakıldığında, bu gerekçelerin her şeyden önce bu adımı atanların başını daha fazla ağrıtacağını söylemek mümkün. Çünkü Katar’ı teröre destek vermekle suçlayanların terör derken kastettikleri Hamas ve Müslüman Kardeşler.

Oysa Hamas için kim ne derse desin, onu terörist olarak niteleyebilecek herkesin meşruiyeti dünya Müslümanlarının vicdanında yok olur. Hamas 1947 Siyonist İsrail işgali altındaki Kudüs ve Filistin topraklarında, işgale karşı en meşru ve haklı direnişin adıdır ve Müslüman dünyasında onu bundan başka bir yolla niteleyebileceklerin yeri yoktur. Aslında Filistin davasına Hamas kadar sahip çıkmayan İslam ülkelerinin kendi halklarına, tarihlerine verecekleri bir hesap vardır. Bu hesap bir şekilde Hamas’ın asil direnişine verilecek destekle bir nebze ödenebilir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde, Filistin davası 23 Kasım 2024 | 54 Okunma Sömürge kafaların Yusuf Tekin’e garezleri 20 Kasım 2024 | 468 Okunma Değerlerimiz ve biz 18 Kasım 2024 | 144 Okunma Dini, ekonomik ve siyasi değerlerimizin durumu 16 Kasım 2024 | 120 Okunma İnsanlık için basit, İİT ve Arap Ligi için dev bir adım! 13 Kasım 2024 | 324 Okunma