Yakın zamanlarda Irak, Suriye, Afganistan, Yemen, Libya, Mısır, Keşmir ve Myanmar’da yaşananlar yeterince hatırlatmadıysa, Ukrayna’da yaşananların bizi uyandırmış olması gerekiyor gerçeğimize: Hepimiz mülteciyiz bu dünyada. Hem potansiyel olarak şu tekinsiz dünyada başımıza ne geleceğini bilmediğimiz için hem de zaten her birimizin yakın, orta veya uzak geçmişimizde mutlaka bir göçe, bir ilticaya dayanıyor olmamızdan dolayı.
Diğer yandan aslında yaşamakta olduğumuz dünya özü itibariyle herkesi “yabancı” kılan bir büyük gurbetten başka nedir ki?
Modernlik bir yanıyla da herkesi göçmen kılan bir toplumsal hareketliliğin adı olarak görülebilir. Böyle bir tanım, ilk anda modernlikle birlikte küresel çapta meydana gelen göç olgusunun çağımız toplumsallığındaki merkezî yanına işaret eder. Gerçekten de bugün yaşadığımız...