Hemen söyleyeyim de okuyacaklar yanlış bir algıya kapılmasın. Başlığın hiçbir cinsiyet iması yok. Malum bugünlerde Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşananlar dolayısıyla neredeyse üniversitenin LGBT’yi şart koştuğunu düşünecek seviyeye gelmiş olanlar var. Üniversite özerkliği, bilimsel-akademik özgürlük, hatta düşünce özgürlüğü neredeyse LGBT-İ’yi tanımadan, hatta yaşamadan gerçekleşmeyecek bir şey olarak sunuluyor. Sunulmak ne kelime, empoze edilmeye çalışılıyor.
Neden birbirinden ayrıştırılmıyor? Akademik özgürlük neden Boğaziçi özelinde LGBT-İ ambalajına sarılıyor? Boğaziçi Üniversitesi’nde akademik hayat nasıl bir format almış ki, Türkiye’nin ortalamasının çok ötesinde, çok farklı bir cinsiyet kültürü ve yaşamı üretecek hale gelmiş durumda?
Dediğim gibi....