Yasin Aktay Yeni Şafak Gazetesi

“İçimizdeki beyinsizler yüzünden…”

Sakarya’da Allah’ın eşrefi mahlukat kıvamında yarattığı varlığın, insanın, esfel-i safilin, aşağılıkların aşağılığı bir seviyeye kadar nasıl yolunun olabildiğini...

10 Temmuz 2017 | 458 okunma

Sakarya’da Allah’ın eşrefi mahlukat kıvamında yarattığı varlığın, insanın, esfel-i safilin, aşağılıkların aşağılığı bir seviyeye kadar nasıl yolunun olabildiğini gördük. Bu yol aslında insanım diyen herkese açık. O alçaklara kahredip durarak, vicdani sorumluluğumuzdan temizlenebileceğimizi düşünmek de o yola döşenmiş tuzaklardan biri.

Doğumu yaklaşmış Suriyeli hamile bir kadını, 10 aylık bebeğiyle birlikte tecavüz edip kafasını taşla ezip öldürme potansiyeli taşıyabiliyormuş insan.

Bu potansiyel açığa çıktığında nasıl da insanlığımızdan utandık. Nasıl da kafalarımızı nereye eğeceğimizi, gözlerimizi nasıl kapatacağımızı şaşırdık. İçimizdeki beyinsizlerden dolayı Allah’ım bizi de helak mi edeceksin? Bu beyinsizlerin beyinsizliği bizim içimizden çıkmadı mı, aramızda gezip durmadı mı? Bu beyinsizlik cüretkarlığı bizim aramızda kendine gerçekleşebilecek bir yol bulmadı mı?

Üç yıl önce kıyımıza vuran bir çocuk vardı: Aylan Kürdi, sadece bizim kıyılarımıza değil, bütün insanlığın kalbinin kıyılarına da Suriye’de olup bitenlerle ilgili haberi bir ayet gibi en çarpıcı biçimde. Sakarya’daki olay da 3 milyon Suriyelinin Türkiye’deki durumuyla ilgili gerçekleri ve tabi tekrar kaçıp geldikleri ülkedeki gerçekleri bütün trajikliğiyle yüzümüze vurdu.

İnsanlığın alçalma seviyesine dair bu çarpıcı örneğin binlercesi yaşandı bu garibanların geldiği topraklarda, Suriye’de. Onlar o zulümden kaçıp gelmişlerdi ülkemize. Bize emanet ettiler canlarını, ırzlarını, varlıklarını. Sahip çıkamadık emanete işte.

Suriye’de iç savaş çıktığında canlarını kurtarmak üzere kapımızı çalanları baştan beri kabullenmek istemeyen bir garip muhalefet var. Dünyanın her yanında muhalefet partileri mülteci haklarını kendi siyasi programlarının bir parçası haline getirirler. Bir insan hakları sorunudur ve en çok muhalefet partilerin üstlendiği bir roldür mültecilerin durumu. Türkiye’de bir çok alanda olduğu gibi bu alana da muhalefet partileri ne yazık ki en faşist sağ partilerden daha faşizan bir yaklaşıma sahipler. CHP ve Kılıçdaroğlu’nun birkaç seçimdir seçmene en önemli vaatlerinden birisi Suriyeli mülteci karşıtlığı. Bu karşıtlık giderek mültecilere karşı halkta tehlikeli bir ırkçı kışkırtıcılığa dönüşmüş durumdaydı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde, Filistin davası 23 Kasım 2024 | 54 Okunma Sömürge kafaların Yusuf Tekin’e garezleri 20 Kasım 2024 | 468 Okunma Değerlerimiz ve biz 18 Kasım 2024 | 144 Okunma Dini, ekonomik ve siyasi değerlerimizin durumu 16 Kasım 2024 | 120 Okunma İnsanlık için basit, İİT ve Arap Ligi için dev bir adım! 13 Kasım 2024 | 324 Okunma