Elimizde bütün insanlara hidayet kaynağı olacak, bizzat her şeyi, hepimizi yaratan ve her an yaratmaya devam etmekte olan, aldığımız nefesin sahibi, vücudumuzun hâkimi yüce rabbimizin bize yol göstermek üzere göndermiş olduğu bir Kitap varken ona kayıtsız kalmayı akla, izana sığdırmak zor. Bu kayıtsızlık belki iman etmemekten, belki bilmemekten, belki de bildiği halde hakkında kuşkulara düşmüş olmaktan…
Her şeye kadir olduğunda hiç kuşku olmayan Allah’ın istese bütün insanları tek bir din, anlayış, meşrep üzere yaratmaya da kadir olduğunda da şüphe yok. Ama o zaman insan değil melek veya başka şey olurduk. İnsan olma emaneti dağa, taşa, bütün varlıklara teklif edilmiş de bir tek insan bu yüke talip olmuş. Kendi talip olmuş. İnsan olmanın çekebileceği bütün imtihanlarla birlikte, insan olmanın getirdiği bütün imkanlarla birlikte…
Bilim aracılığıyla kendi...