Seçim kampanyaları esnasında sarf edilen sözlerin siyasal söylemlerin toplam gelişimi üzerine nasıl bir etkisi oluyordur acaba?
Bu soruyu samimi olarak soruyorum. Her şeyden önce birilerinin bu kampanya esnasındaki absürt komedi metinlerine taş çıkartacak sözlerini oturup ciddi ciddi tartışmak veya saçmalıklarını bir de ben vurgulamak için değil.
Mesela olumlu bir fonksiyonu siyasetçilerin halka hesap vermeyi, ona iyi görünmeyi, dolayısıyla onu anlayıp onun anlayış hizasına göre kendini ayarlamayı önemsemeleri oluyor mudur?
Halkın iyi karşılayacağını düşündüğü her şeyi söylemeye can atıyor siyasetçi. Bu, özellikle Cumhurbaşkanlığı seçiminde bana göre siyasal söylemleri halkla organik bir ilişkiye katılmaya zorlayan son derece olumlu bir gelişme. Bu da, aslında Cumhurbaşkanını halkın seçmesine dair yapılmış olan düzenlemenin ne kadar hayırlı olduğunu gösteriyor.
Cumhurun başının, halkın hiçbir duygusunu, inancını, geleneğini, dilini hesaba katmasının gerekmediği, dolayısıyla halkına tepeden baktığı zamanlardan bu zamanlara…
Muharrem İnce, mesela, bu süreçte inceden inceye halkın ne istediğini tahmin etmek ve kendini buna ayarlayabilmek için büyük mesafeler kat ediyor. Öğrencilerini namaz kılmaya götürdüğü için öğretmenler hakkında mürteci fişlemesiyle şikayetlerde bulunan İnce’nin bugün kendini İmam-Hatiplerin teminatı olarak sunması, başörtüsü meselesinin artık bitmiş-kapanmış bir konu olduğunu, kimsenin onu yasaklamaya gücünün yetmeyeceğini söyleyecek noktaya gelmesi bu demokratikleşme sürecinin bir sonucu. Ne kadar samimi olduğu ayrı mesele tabii.