Geçtiğimiz hafta Prof. İlber Ortaylı’nın mültecilerle ilgili olarak sarfettiği sözler kolay geçiştirilebilecek türden değildi. Ortaylı’nın sözlerinin başka bir zaman ve zeminde aynı konuda söyledikleriyle taban tabana zıt olması, sadece Ortaylı’nın şahsının tutarsızlığı veya bağlama, ortama göre konuşabilen, nabza göre şerbet veren biri olması basitliğine de indirgenemez. Ortaylı’nın bu konuda ortaya koyduğu çelişki performansı tarih bilgisinin ve otoritesinin günümüz medya dünyasında nelere kadir olabildiğine, bilgi ve iktidar ilişkisinin nasıl çetrefil bir hal almış olduğuna dair de önemli bir örneklik sağlıyor.
Bir tarih otoritesi olarak kabul edilen Ortaylı bu otoritesiyle bir iktidar mı kuruyor, yoksa başkalarının iktidarının basit bir sözcüsüne dönüşmeyi mi tercih ediyor mesela? Temsil ettiği iktidar mülteci konusunda söylediğinden hiç de hoşnut olmayacak mevcut hükümet, hatta devlet iktidarı olmadığına göre Ortaylı nasıl bir iktidara oynamış oluyor?
Kısa bir hatırlatma yapmak gerekirse, 2022’de katıldığı bir televizyon programında “Türkiye’nin mültecilere ihtiyacı var. Çünkü...