Hiç öyle bir uyarıya gerek olur mu? Köprünün yenmeyecek bir şey olduğunu kim bilmez ki ve köprüyü yemeye kim kalkışabilir zaten? Ama Kılıçdaroğlu otoyol, köprü, TCG Anadolu, İmece, TOGG gibi şeylerin milletin karnını doyurmayacağını söyleyince şahsen benim içime bir kurt düştü. Nasılsa siyasetin dili giderek absürt lakırdıların havada gezindiği bir hal almaya başlamışken köprüleri yemeye kalkışanlar da olabilir..
“Elimi değdireceğim ve bütün dünya değişecek. Ben geleceğim ve benimle birlikte memleketin bütün sorunları kendiliğinden çözülmeye başlayacak.”
Türkiye’nin ekonomik olarak iflas noktasına gelmiş olduğunu söylüyorlar, ardından bu sorunları nasıl düzeltecekleri sorulduğunda verebildikleri tek cevap bu. Dört başı mamur bir ekonomi planını, programını geçtik. Şöyle bir iki cümle bunu nasıl yapacaklarına dair bir kelam dinlemek isteyenlere söylenen tek şey: “Bizim elimizin değdiği yerde gül bitecek” söyleminden öte bir vaat da yok.
Muhalefetin siyasi seviyesinin bu kadar düştüğü bir dönem hatırlamıyorum. Kılıçdaroğlu inanılması güç bir özgüven patlamasıyla dile getirdikleri sorunlara nasıl çözüm getireceklerini kelimesi kelimesine...