İlahiyat fakültelerinin Müslüman dünyanın ihtiyaç duyduğu ilim ve düşünce insanını yetiştirme konusundaki kabiliyetlerinden ve sorunlarından bahsederken onları elbette kemale ermiş, olabilecek en iyi kurumlar olarak gördüğümüzü söylemedik, söyleyemeyiz.
Hal-i pür melalimiz ortada. Halife sonrası şartlarda Müslümanlar her şeyden önce siyasal beden bütünlüğünü kaybetmiş ve yüzyıldır bunu telafi etmenin ne yolunu ne iradesini ortaya koyabilmiş durumdalar. Bu ahval ve şerait altında Müslüman dünyanın bulmaya çalıştığı bütün çözüm yolları yine bu ahval ve şerait muvacehesinde değerlendirilmek durumunda.
İlahiyat fakültelerini medreselerle karşılaştırıp harcayanlara karşı söylediklerimizden medreselere haksızlık ettiğimizi, hatta ilahiyatlar adına medreseleri harcadığımızı düşünenler olmuş. Hiçbir şeyi harcadığımız da yok, har vurup harman savurur gibi harcama...