20. yüzyılın başında revaçta olan Modernleşmeci anlayış Batı’da yaşanmış bütün gelişmelerin bir model olarak bütün dünyaya uygulanabileceği hatta uygulanması gerektiğini varsayıyordu.
Bugünden bakıldığında bu en iyi ihtimalle toplumsal farklılıkların önemini kavramaktan aciz, çok naif, hatta cahil bir anlayış görünüyor. Bugünün modernist yaklaşımları böyle bir cehaleti ve naifliği üstlenmekten çok uzak. Bilakis toplumsal farklılıklar, “farklı modernlikler”, “ülkelerin özgünlük ve özgüllükleri” veya “modernliğe giden farklı yollar” başlıkları altında takdir ediliyor ve bir sosyolojik tecrübenin iki coğrafi bölgede aynı şekilde yaşanamayacağı kabul ediliyor. Hatta ....