Soykırımcı İsrail’in eli kanlı Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Kongresi’ndeki hitabı ve Kongre üyelerince defalarca ayakta alkışlamasına dair görüntüler ne kadar gerçeküstü gibi gelse de, çağımızın, içinde bulunduğumuz dünya düzenimizin, modernliğimizin, çağdaşlığımızın gerçek yüzünü temsil ediyor. Tabi yaşanan gerçeklerle temsil arasındaki mesafe, halkı temsil eden Kongre ile halkın kendisi arasındaki mesafe, ABD ile diğer dünyalar arasındaki mesafe, ABD aklı ile adalet ve vicdan arasındaki mesafe… Bütün bu mesafeler arasında kaybolan bir akıl, vicdan, hakikat. Tam da orada kaybolduğu için tam da orada aranacak, orada bulunacak değerler.
Ortadoğu’da veya genel olarak İslam dünyasında devlet elitleri ile halklar arasındaki mesafe her zaman konuyla ilgili ilk vurgulanan gerçektir. İsrail’in Gazze’ye karşı 295 günü uygulamakta olduğu soykırıma bakarak “nerede bu İslam Dünyası!” diye bağıranların karşısına çıkan ilk gerçek. 2 Milyar Müslümanın bizzat tamamını tahkir ve tezyif sayılabilecek bütün bu saldırılar karşısında o kadar Müslümanın yetersizliğinin ne yazık ki en bariz açıklaması.
Başları olmadıktan sonra, onları...