Gazze’den harekete geçen Aksa Tufanı insanlığın vicdanını ve bilincini körelten bütün örtüleri de önüne katarak silip süpürüyor diyoruz ya. Aslında 7 Ekim’den bu yana şahit olduklarımız dünyanın modern zamanlarda aşina olduğu bütün gerçeklik algılarını, felsefi tasavvurlarını, hatta teolojik mülahazalarını yıkmaya çoktan yeter de artar bile.
Medya üzerinden işletilen bütün kavram ve tasavvurlar 7 Ekim’den sonra tersine dönmeye ve işletilmeye başladı. İsrail’in kimseyi “terörist” olarak yaftalamaya hiçbir hakkının olmadığı çok açık artık. İsrail’in kendisi bir teröristtir. İsrail bir devlet de değil, sadece işgalci bir terör yapısıdır ve gücünü de devlet olmaktan veya arkasındaki bir halkın desteğinden almamaktadır. Bilakis gücünü ve cüretini arkasındaki ABD’nin ve Avrupa’nın sınırsız desteğinden ve Arap ülkelerinin sınırsız lakaytlıklarından almaktadır.
İsrail’in “kendini savunma hakkı” son derece küstahça yutturulmaya çalışılan bir hikâye. İsrail’in kendini savunma hakkından çok daha haklı olan insanların kendilerini gerçek bir tehdit olan İsrail terörüne karşı savunma haklarıdır....