Ölümler ölümlere ulanmaya devam ediyor. Hayata geldiğimiz anda kulağımıza okunan kametin gereği olarak birileri için namaza her kalktığımızda bir şaşkınlık, bir sarsıntı yaşamaya da devam ediyoruz. Oysa Allah baki, bu dünyada herkes ve her şey fani. Güzeller de çirkinler de zalimler de mazlumlar da yazarlar da okurlar da peygamberler de müminler ve kafirler de velhasıl her şey. Ölümün sırrına Allah’ı tanıyınca eriyor insan. Allah’ı tanıyınca ölümün de ölümlü olduğunu anlıyor insan. Baki olan bu kubbedeki hoş sadâ bile değil, o dahi fani. Baki olan sadece rabbu zülcelali ve’l-ikramın veçhi. Bunu bilmek, bu sırra ermek bilginin en değerlisi, en yararlısı.
Rasim abiyi de, şair tarafından, “güzel” olarak tesmiye edilebilmiş, o isme layık olabilmiş adamı da Rabbü zülcelalin ebediyetine uğurladık. Onu uğurlarken üzerime düşen bir şahitlik olacaksa onun hayatı boyunca bir yazar olarak, Müslümanca düşünme ve yaşamayı dert...