Gazze’ye veya Batı Şeria’ya yönelik soykırımcı İsrail’in barbarca saldırıları bütün şiddetiyle devam ederken, bir yandan da Gazze’de Kassam mücahitleri direnişlerini benzersiz kahramanlık örnekleriyle sergiliyorlar.
7 Ekim’de Gazze’ye karşı başlattığı saldırılarda ilan ettiği hedeflerden her gün biraz daha fazla uzaklaştıkça kudurganlığı, yıkıcılığı ve barbarlığı daha da artıyor İsrail’in. Kullanabileceği her fırsatı kullanmaya çalışıyor. Tam o anda PKK da sahneye girmemiş olsa gerçekten şaşırırdık. Çünkü Gazze’de patlayan her bomba Türkiye’nin de bağrına ateş düşürüyor. Ateş düştükçe Türkiye devletiyle halkıyla direnişin yanında durduğunu ilan ediyor. Devletler düzeyinde, hele İslam devletleri düzeyinde Türkiye İsrail’e karşı en sert duruşu sergiliyor, en ağır eleştirileri yapıyor. Bunlar elbette İsrail’i durdurmaya yetmiyor, hatta daha da kudurtuyor. Kudurdukça Türkiye’ye karşı da ellerindeki en önemli kozu oynamaktan geri durmuyor.
PKK, İsrail’in veya ABD’nin elinde Türkiye’ye karşı tek kozu değil ve bu koz sadece Türkiye’ye karşı kullanılacak bir enstrüman olmaktan ibaret de değil. Olayın boyutları bundan çok daha derin....