Günümüzde demokrasi söylemi büyük ölçüde liberal demokratların artık yaşanan gerçek karşısında aşırı iyimser bulunan tasavvurlarının ideolojik baskısı altındadır. “ideolojik” diyoruz çünkü hiçbir yerde elle dokunur, gözle görülür uygulanabilen bir örneği oluşmuyor. Yaşanan demokratik uygulamalar hiçbir zaman liberal demokratların tasavvur ettiği “müzakereci” bir ortamda cereyan etmez. Buna rağmen demokratik taraflar üzerinde “müzakere” ideolojik bir kurgu veya hedef olarak ciddi bir baskı kurmaya devam eder. Müzakereci demokrasi, siyasi pratiği toplumu oluşturan unsurlar arasında toplumun iyiliğini gözetmek üzere işleyen bir “müzakere” olarak tasavvur eder. Bu müzakerenin ideal bir şekilde cereyan edebilmesi için tarafların tanımlanmış ve kabul edilmiş bir “ortak iyi” için beraber hareket etmeyi kabul ediyor olması gerekiyor. Oysa siyasal alanın, katılım gösteren tarafların birbirlerine karşı “iyi niyet” gösterdikleri bir alan olmadığı çok net görülüyor.
Ünlü Alman sosyolog Jürgen Habermas...