İsrail dünyanın gözü önünde bir soykırım yapıyor. Şahit olan dünyanın bir kısmı bütün bu olup bitenlere isyan ediyor, ama büyük bir çaresizlik içinde neredeyse aklını yitirecek şekilde izliyor. Aklını yitirecek noktaya gelmesi sadece soykırımcı saldırılardaki dehşetten değil, dünyanın geri kalan kısmının bu soykırımı, bütün vahşetiyle, barbarlığıyla, caniliğiyle onaylıyor olması veya hiç umursamıyor olmasından. Üstelik karşı çıkanların en ağır eleştirileri bile İsrail ve arkasındaki güçleri durdurmaya, hatta tereddüde sokmaya bile yetmiyor.
İsrail ise kendisine yönelen bütün eleştirileri, kınamaları, protestoları, hatta boykotları bile umursamadan cinayetlerine devam ediyor. Öyle oluyor ki, yapılan en ağır eleştiriler, protestolar ve sair eylemler de bir noktadan sonra anlamını yitiriyor.
Daha etkili bir yol aranıyor. İsrail hukuk, insanlık, eleştiri, protesto tanımıyor. Onu destekleyen ABD de dünyanın ne dediğini umursamıyor, kendi söylemleriyle, iddialarıyla çelişkiye düşme durumunu da önemsemiyor. O yüzden ona sürekli kendi değerlerini, kurallarını hatırlatmanın da bir anlamı olmuyor. Gözünü kan bürümüş, aklı başından gitmiş...