İnsanların yaşadığımız dünyada giderek dinden daha fazla uzaklaşıyor oldukları veya dünya işlerinde dine daha az müdahale alanı bıraktıkları, yani sekülerleştikleri yönündeki tespitleri her zaman doğrulayacak veriler bulunabilir. Sanayi toplumuyla birlikte yaşanan bu sekülerleşme veya dünyevileşme belki daha önceki yüzyıllara nazaran görülmemiş yaygınlıkta bir gelişme olmuştur.
Önceki dönemlerde siyaset ve toplumsal hayat meşruiyetini kurumsal olarak dinden alıyordu. Bu, İslam dünyasında da, Hıristiyan, Yahudi veya pagan dinlerin dünyasında da büyük ölçüde öyle olagelmiştir. İnsanlar bireysel dünyalarında dinden uzak olsalar da kamusal düzeyde din görünürlüğüyle de şekilsel mevcudiyetiyle de meşruiyetin belirleyicisi konumundaydı.