İslâm dünyasında hâlihazırda geçerli iki siyaset tarzı, iki siyaset ekseni var. Birincisi demokratikleşme yanlısı, halkların iradesini öne çıkaran bir siyaset tarzı. Diğeri de otokratik rejimlere dayalı, özellikle demokrasi süreçlerini karşı-devrimlerle, darbelerle boğmaya çalışan bir tarz-ı siyaset.
Bu iki siyaset tarzının tarihi aslında çok derin ve genellikle İslam dünyasının belki Türkiye de dahil, tamamının siyaset tarzı ikincisidir. Ancak özellikle Türkiye’de 2002 yılından itibaren yaşanan sessiz demokratik devrim, akabinde 2010 yılından itibaren başlayan Arap Baharı sözkonusu demokratik siyaseti ciddi bir seçeneğe dönüştürmeye başladı. Bu seçenek zamanla otokratik rejimlerde ciddi bir tehdit algısı oluşturmaya başlayınca karşı-devrim süreçleriyle bunu durdurmaya başladılar.
Arap Baharı’nın başladığı yerdir Tunus. Aslında biraz daha...