Antonio Gramsci'nin Modern
Prens isimli kitabı, bir okumaya göre, sol ve
sosyalist hareketi modern çağın ruhuna uygun bir biçimde bir Prens
olarak tasarlamaktır. Tasarıma ilham veren
Machiavelli'nin Prens'i Gramsci için
tam bir kaosa girmiş, yönü istikameti belirsizleşmiş, bir toplumsal
beden tahayyülünden yoksunlaşmış Avrupa için bütüncül, tutarlı ve
istikrarlı bir toplumsal ve siyasal düzen
arayışıdır. Gramsci iki dünya savaşı
yılları arasında Avrupa'nın da tam da böyle bir durumda olduğu
tespitinden hareketle Avrupa için bir “ortak özne” tasarlamaya
girişiyor.
“Ortak özne” esasen Avrupa'nın toplumsal ve
siyasal parçalanmışlığına karşı birlik sorununa cevap verecek bir
öznedir. Ancak bu birliği sağlayabilecek bir ortak iradenin
oluşabilmesi için en önemli şeyin buna öncülük edecek bir liderlik
ve bu liderliğin nasıl kurulacağı sorunu olduğu bu vurgunun hemen
akabinde gelir. Sol adına Postmodern
Prens arayışı içindeki John
Sanbonmatsu,“şayet sosyalist hareket yeni bir
demokratik düzenin inşasında işçi sınıfı ve onun müttefiklerine
önderlik ederken onların rızasını almak istiyorsa biçimi, “modern”
bir prens olarak kabul etmek zorundaydı.” (Bağlam
Yayınları, 2007: 23) şeklinde ifade eder durumu.