Olaya sadece AK Parti açısından bakmıyorum ama sadece AK Parti açısından bakıldığında bile neticede Türkiye’yi yönetme sorumluluğu hâlâ üzerinde bulunan iktidar partisi olma vasfıyla da çok kazançlı olduğu bir tablo olduğunu daha önce söylemiştim.
İstanbul ve Ankara gibi iki büyük şehri kaybetmiş olsa bile demokratik, hukukun, kuralların ve kanunun işlediği bir Türkiye görüntüsünün güçlü avantajını elde etmiş oldu. Bu görüntünün değerinin, başka türlü kazanılmış bir seçimin getirilerinden kesinlikle çok daha fazla olduğu ortada.
Bu görüntüden çok daha önemlisi toplumun maksimum derecede geniş kesimlerinin şu anda yönetime katılmış olduğu, dolayısıyla paylaşımın daha adil yapıldığı yeni bir toplumsal dengeye ulaşılmış olmasıdır.
Siyasal farklılıkları bir an için bir kenara bırakarak bu katılımın hayırlı olduğunu ve muhalefeti de bu ülkenin, bu halkın, bu tarihin ve kültürün sorumluluğuna daha fazla aşina kılmakta olduğunu söyleyebiliriz. En azından siyaset yoluyla sonuç alabilmenin tadına varmış olmanın kendisine yükleyeceği bir aklın olması kaçınılmazdır. Bu akılla kendisine gelmeyen topluma kendisi gitmek durumunda kalacağını bekleyebiliriz.