Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD), Güney Afrika’nın ‘Gazze’de soykırım davası’ başvurusunu kabul etmesiyle birlikte 112 gündür devam etmekte olan soykırım teşebbüsü, icra edildiği esnada “soykırım olarak görülmeyi” hak ederek mahkemesi görülmeye başlamış oldu. Divan’ın davayı esastan görüşmeyi kabul etmesi ve İsrail’in davanın reddedilmesini talep eden kararının reddedilmesi, Güney Afrika’nın davayı açarken sunduğu delillerin “soykırım olduğunu makul ölçüde kanıtlayan yeterlilikte” olduğu gerçeğine dayandırılmış.
Ortaya çıkan tuhaf durum ise Adalet Divanı’nın zaten fiili gücü dolayısıyla durduramadığı, kararında da bunu talep etmemiş olduğu berdevam soykırım eylemi esnasında davasını da görecek. Böylece İsrail UAD’nın kararından etkilenip hemen bir ateşkese gidip eylemine son vermediği taktirde, ki, kimse böyle bir şey yapmasını beklemiyor, mahkemeye kendi aleyhine delil sağlamaya da devam etmiş olacak, çünkü yaptığı her şey gözönünde, her eylemi kayıt altına alınıyor.
İlk bakışta bu durum İsrail’in alışıldık şımarıklığı ve lakaytlığına verilebilir. Ama aslında böyle bir kararı İsrail’in ve onun...