On yılını geride bıraktığımız Arap Baharı’nın Yemen’e bakan kesiminde, Mısır, Tunus ve Libya gibi 30 yıldır göstermelik seçimlerle işbaşında kalmayı başaran Ali Abdullah Salih’e karşı 27 Ocak 2011’de başlayan halk ayaklanması, Salih’in görevden çekilmesiyle sonuçlanmıştı. Hemen ardından başlayan ulusal diyalog süreçlerinin Yemen’de ciddi bir demokratik süreci işletmesi ve nihayetinde herkesin mutabık olabileceği demokratik bir düzenin tesisiyle sonuçlanması bekleniyordu. İlk etapta Salih’in yerine geçen yardımcısı Abdrabbu Mansur Hadi 21 Şubat 2012’de tek aday olarak girdiği seçimlerde ülkenin yeni Cumhurbaşkanı seçildi.
Ancak aradaki geçiş döneminin yarattığı güvenlik sorunları ve boşlukları orada İran’ın desteklediği Husilere de önemli bir faaliyet ve yayılma alanı açtı.
Tabii bu yayılma alanı tamamen ellerindeki silahlı gücün, yanı zorun ve şiddetin sağladığı bir alandı. Husiler 2014 yılında Sana’yı ele geçirerek hükümete zorla el koymuş oldular.