Yemen’de Suudi Arabistan’ın başını çektiği ve Körfez ülkeleri ile birlikte Pakistan’la birlikte on ülkenin katılımıyla gerçekleşen müdahale, doğrusu gecikmiş ama yerinde bir müdahaledir. Arap Baharı sürecinin başlangıçta en ilginç şekilde cereyan ettiği ve Abdullah Salih’in çekilmesinden sonra iyi kötü işleyen bir diyalog meclisiyle geçiş sürecinin yönetildiği Yemen’de diğer Arap Baharı ülkelerindekiyle aynı türden karşı devrim operasyonları veya müdahaleleri yapılmıştı.
Süreç içinde iyice güçlenen ve ülke yönetiminde söz sahibi olmaya başlayan Islah Partisine karşı Suudi Arabistan’ın önceki yönetiminin Abdullah Salih’i tekrar güçlendirerek sahaya sürem girişimi, Salih’in Husilerle yaptığı işbirliğiyle birlikte açık bir hayal kırıklığı ve hatta bir ölçüde pişmanlık yaratmıştı. Salih Suudi Arabistan’dan aldığı desteği Husilerinkinin üzerine katarak bir iktidar hesabı yapmış ama bu yolla hem kendini yakmış hem de ülkeyi tam bir kaosa sürüklemişti.