Aksa Tufanı’nın artçı sonuçlarından biri de Batı’da bilimsel kalitesi, özerkliği ve özgürlüğüyle şöhret bulmuş üniversitelerin özgürlüklerinin aslında nasıl bir baskı altında olduğunun ifşası oldu. Kimsenin telaffuz etmediği ama herkesin bildiği ve uyduğu çok katı kuralları, kesin sınırları olan bir özgürlük. Azıcık bir ihlalin çok ağır cezalarının olduğu, işte ifade özgürlüğü buraya kadar dedirten kurallarıyla bir özgürlük.
Biraz aşıldığında ne üniversite özerkliği, ne bilim adamının ifade özgürlüğünün hiçbir anlamının olmadığı kırmızı çizgi İsrail ve Siyonizm. Aslında bu konuda daha önce de çok şeyler yazıldı, söylendi, kitaplar yayınlandı hatta (Mesela, John J. Mearsheimer ve Stephen M. Walt ‘ın İsrail Lobisi ve Amerikan Dış Politikası, Küre yayınları, çev. Hasan Kösebalaban). Ama İsrail’i koruyan faşizan baskıların bu kadar faal ve bu kadar katı olduğu Aksa Tufanı ile çok daha net ve çarpıcı bir biçimde ortaya çıktı.
İsrail›in Gazze›de soykırım boyutlarına varan barbarca saldırılarına karşı ABD’de Filistinlilerle dayanışma gösterisi düzenleyen üniversite öğrencileri okul yönetimleri...