Suriye'de Mart 2011'de rejimin demokratikleşmesi / ıslahı talebiyle başlayan sivil gösterilere rejimin acımasız bir şiddetle karşılık vermesi üzerine yoğunlaşmaya başlayan iç savaşın 5. yılı tamamlandı. Bu süre zarfında gerek uluslararası toplumun gerekse ABD öncülüğünde aslında Suriye'deki durumu derin bir krize dönüştürme konusunda ciddi payı olan ABD'nin soruna müdahaleleri, bu esnada Suriye'de zuhur eden aktörlerin ortaya koydukları performans Suriye için durumu bir büyük tiyatro olarak adlandırmayı galiba fazlasıyla hak ediyor. Suriye'de hangi aktörün rolü ne ve bir sonraki sahnede nasıl bir rol oynayacak? Bunu kestirmek gerçekten çok zor. Gösteri kime karşı yapılıyor ve kimi ikna etmeye çalışıyor? Onu tam olarak çözmeden hangi aktörün hangi kodlarla oynadığını anlamak tabii ki mümkün değil. Esad'ın gitmesi gerektiğini baştan itibaren ısrarla bütün taraflara adeta dikte eden ABD idi mesela. Bütün müttefikleriyle birlikte üzerinde uzlaştıkları ve öncelikli konu olarak sundukları konu buydu. Oysa oyunun bir aşamasından DAEŞ diye bir örgüt çıktı ve bu örgütün tiyatro şovlarıyla yaptıkları, aslında Suriye ve Irak'ta savaşan diğer grupların yaptıkları türden katliamlar dolayısıyla birden bire Amerika öncülüğündeki koalisyonun birincil hedefi olmayı başardı. O saatten sonra Amerika Esad'ı bırakıp DAEŞ'le mücadele etmeye başladı. Yetmiyor Esad'ın kurup desteklediği PYD'yi de “DAEŞ'le iyi mücadele ediyor” diye desteklemeye başladı.