“Malumu ilan etmek” deyimi, herkesin bildiği ve gördüğü bir şeyi açıklamaya çalışmak anlamına geliyor. Mesela koca bir dağın önünde duruyorsunuz ve “Arkadaşlar, şu anda aşmak durumunda olduğumuz muazzam dağın önünde durmaktayız” diyorsunuz. Hatta malumu detaylandırmaya başlıyorsunuz. Mesela dağın denize bakan yamacındaki ormanların botanik özelliklerini, karaya bakan çorak yamacındaki heyelan tehlikesini, ormanlık bölgede dolaşan aç ayıların gücünü, çorak bölgede dolanan öfkeli kaplanların çevikliğini anlatıyorsunuz. Sonra dağın hangi yoldan aşılabileceği sorunu tartışmaya açılıyor. Her kafadan bir ses çıkıyor.
Mesela bazıları ayıların göründüğü gibi olmadığını, son sıralarda salgın bir hastalığa yakalandıklarını, bu yüzden dişlerinin döküldüğünü pençelerinin köreldiğini, onları da saflarımıza katarak dağın zirvelerine doğru ilerlersek kaplanların bize saldırmaya cesaret edemeyeceklerini söylüyorlar. Hatta daha da ileri giderek, “Ayıları ancak biz kurtarabiliriz” diyorlar.