Artık aleniyette cereyan etmeye başlamış o berbat fakat çok da gerçek paylaşım planlarının yol açtığı endişe ve korku, bir buhurdanlıktan yayılıp etrafı kaplayan rayiha gibi İstanbul’un eski semtlerinde bütün kapı aralarından içeri sızmakta, Osmanlılara beka sorunlarının yeni bir evreye ulaştığını söylemektedir. Adeta uzun yıllardan beri açmazlara saplanıp kalmış Osmanlı İmparatorluğu’nun nesillerden nesillere devrettiği tüm zafiyetlerin bir bileşeni karşılarına dikilmiş, boşa geçmiş tüm zamanların bedelini istemektedir."
"Boşa geçmiş zamanların bedeli!" Bedeli ödeme vaktinin geldiğini hissedenlerin derin kaygıları... Şimdi de, belki nesillerden devralınmış olmayan, fakat son yirmi yıl içinde biriken zafiyetlerin tamamı karşımıza dikilmiş, bizden boşa geçmiş zamanların bedelini istemektedir.
Ekonomi çöküşün eşiğinde, dış politikada karar vakti geldi, içeride müstevlinin desteklediği geniş bir liberal cephe içi her şeyle doldurulabilecek soyut bir "demokrasi" talebiyle oluştu, güneydoğu sınırlarımızda PKK ve El-Kaide türünden örgütler iki ayrı koldan saldırı hazırlığı içinde, Doğu Akdeniz’de ve Ege’de savaş ihtimali belirdi, ABD Hürmüz Boğazı’na asker gönderme kararı aldı.
Balkan Savaşları’ndan sonra düveli muazzama bizi Asya’ya doğru sürerek dağıtmak istedi, fakat biz Anadolu’da tutunmayı başardık.