Seçmenlerin sayısı değişmediği hâlde aradaki farkın bu kadar büyük olması, Türkiye nüfusunun yüzde 18’ini barındıran İstanbul’da AKP’ye ve Cumhur İttifakı'na yönelik tepkinin şiddetini ifade ediyor.
İstanbul seçimlerinde AKP, devletin bütün imkânlarını kullanarak ve bizzat Sayın Reis’in prestijini ortaya koyarak verdiği yıpratma savaşını kaybetti, kendi tarihinin en ağır yenilgisini aldı. AKP’nin kibrinden, Saray’ının şatafatından, damadından, Devlet Bahçeli’nin tehditlerinden “mitil”inden bıkan, gelecek umudunu kaybeden insanlar tanımadıkları, sınamadıkları, ne düşündüğünü bile bilmedikleri fakat sempatik, becerikli ve “çağdaş” buldukları zengin bir müteahhide umut bağladılar ve laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı olan AKP’nin ideolojik hegemonya duvarında onarılması imkânsız bir gedik açtılar. Pazar gecesi İstanbul ve Ankara’da yeniden “Mustafa Kemal’in askerleriyiz!” sloganı yükseldi. Belediye seçiminin yarattığı yüzey dalgası daha derin bir dip dalgasının habercisidir.