Siyasî iktidarın çok kutuplu dünyada “çok kutuplu dış politika” izlemeye ve ülke içinde kendi cephesini kurmaya çalıştığı açıkça görülüyor. Ne kadar kutup varsa o kadar dış politika ve ne kadar hegemonya imkânı varsa o kadar iç cephe!
DIŞ POLİTİKA
Bütün dünyada tek bir kapitalist sistem var. Emperyalist ülkeler tıpkı I. Savaş’ta olduğu gibi bloklaşarak enerji kaynaklarını, bu kaynakların taşınma güzergâhlarını ele geçirmek ve kendi pazar paylarını genişletmek için dolaylı ve dolaysız biçimde savaşıyorlar. Ülkemizin II. Savaş’ta olduğu gibi tarafsız kalması imkânsızdır; çünkü paylaşım konularından biri kendi topraklarımız, akarsu kaynaklarımız, Ege Adaları, KKTC ve Karadeniz ile Doğu Akdeniz gibi mücavir alanlarımızdır. En yakın tehlikenin hangi bloktan geldiğini saptayarak karşı blok içinde yer almak gerekir. En yakın tehlike ABD’nin başını çektiği Atlantik bloğundan gelmektedir. Bu yüzden siyasî iktidarın geleneksel diplomasiye uygun dengeli bir dış politikayla Avrasya-Pasifik bloğunda yer alması şarttır.