Ülkemizdeki ayrılıkçı Kürt terör hareketinin legal (yasal)
kanadı olan HDP bazı özellikleriyle geçmişteki benzerlerinden
ayrılır. Haziran Ayaklanması’ndan dört ay sonra MİT ile Öcalan’ın
İmralı’da yaptıkları görüşmelerden doğan konjonktürel (o sıradaki
ihtiyaçlara cevap veren) bir partidir ve ÖDP’nin “demokrasi
budalası” liberal sol söylemini örnek almıştır. Partinin MİT ve
Öcalan tarafından belirlenen işlevi, Haziran Ayaklanması’na katılan
sol grupları görünüşte gevşek bir yapı içinde etkisizleştirmek ve
çözüm sürecinde siyasi iktidara destek sağlayacak bir ortam
yaratmaktır.
PKK VE SOSYALİST SOL
PKK’nin legal unsurları 1988’den itibaren sosyalist solun kurduğu
her partiye musallat olmuş, bağımsız bir sosyalist hareketi
engellemek için elinden geleni yapmıştır. HDP’nin içinden çıktığı
Halkların Demokratik Kongresi de kurulduğu andan itibaren bütün sol
parti ve çevreleri ele geçirmeye çalışmış, ancak DSİP, ESP, LGBT,
EMEP, Partizan gibi marjinal “bileşen”lerle yetinmek zorunda
kalmıştır.
Her ne kadar sosyalist solun bazı kesimleri PKK’nin yasal
uzantılarına sempati duymuş, Kobane’yi Stalingrad’a benzetmiş,
“İnadına HDP, inadına barış!” gibi içi boş yalan sloganlarda
devrimci bir hikmet bulmuşsa da örgütsel birleşme gerçekleşmemiş,
bunun üzerine Kandil’in savaş ağaları bir “engel” olarak gördükleri
sosyalist solu alenen tehdit etmiş, bir tür ara-çözüm olarak
kurulan Haziran Hareketi de “AKP faşizmi”ne karşı HDP ve CHP’yle
cephe kurmaya çalışmış ancak bu hedef kendisine fazla
gelmiştir.
İFLAS ETMİŞ PARTİ