Bütün dünyayı etkileyen köklü değişimler daima gecikerek hissedilir. İnsanlar neoliberal küresel kapitalizmin ağır bir kriz içinde yeni bir sermaye birikim modeli aradığını fakat bulamadığını kitaplardan okuyabilirler, ancak bunu gündelik hayatlarında hissetmeleri zaman alır.
Duvar yıkıldıktan sonra tasarlanan tek kutuplu dünyanın kurulamadığını; Çin gibi ekonomik, Rusya gibi askeri büyük güçlerin kendi çevrelerinde bloklar oluşturarak enerji ve pazar paylaşımından pay istediklerini bütün ülkeler açıkça görebilirler. Fakat bu ülkelerin kurulmakta olan yeni dünyanın düzensiz karmaşası içinde kendilerine uygun bir yer bulmaları zaman alır.
Aynı şekilde Yankee emperyalizminin Batı Asya’ya kendi palavradan “demokrasi” ideallerini dayatarak ideolojik bir hegemonya kurma şansının ortadan kalktığını; eğit-donat örgütleri, IŞİD ve PYD gibi kuklalar sayesinde zemin kazanma imkânını kaybettiğini de insanlar çıplak gözle görebilirler.