İklim değişikliğinin canlı türlerini dönüştürmesi gibi, ideolojik ortam değişikliği de okur-yazar türlerini dönüştürür. Bu dönüşüm sırasında bazı türler kaybolur, bazıları değişim geçirir.
Geçmiş dönemlerde dengeli bir durum vardı. Mesela 12 Mart sonrasında insanlar Oğuz Atay ve Selim İleri okumaya başladılar. Birincisi, kendi varoluşunu çok değerli bulan fakat bir türlü ‘tutunamayan’ın yakınmalarını, ikincisi ise siyasetten tırsarak topluma yabancılaşan küçük burjuva entelin ‘kösnül’ (erotik) vaziyetlerini anlatıyordu. Fakat bunların karşısında Sevgi Soysal gibi sıradan insanı ve dönemin siyasî toplumunu anlatan ya da Füruzan gibi ezilmiş insanın iç dünyasını anlayan yazarlar vardı.