Otoyollarda seyahat ederken geçtiğimiz bazı turnikelerin konuştuğunu gördüğümde, ünlü Fransız fizikçi Jean Bouilland’ı hatırladım…
Jean Bouilland sadece insanların konuşabileceğine, makinelerin asla konuşmayacağına inanırdı…
Hayatta olsa elbette yanıldığını anlardı, ama acaba hatasını düzeltir miydi? Çünkü insanın hatasını kabul etmesi çok zordur; çoğunlukla bin dereden su getirerek kendini haklı çıkarmaya çalışır.
Böyle olmasaydı onlarca kez yanılmış Kılıçdaroğlu, yeni yanılgıların kucağına balıklama atlar da o kâğıtları ekrandan sallar mıydı?..
“Savcıya ver” diyorlar, “Ama suç değil ki” diyor…
“Suç değilse neden sallayıp duruyorsun?” diyorlar, “siyasi ahlâk” falan kekeliyor. Bendenizin aklına da Du Moncel takılıyor.